Akupunktur

Akupunktur bir Türk tedavi metodudur. Kulaklara yanlış gelebilir ancak genellikle çinlilerden kaynaklanan olduğu düşünülse de tarihi 5000 yılın üzerinde olan ve yapılan tarihi araştırmalarda Uygur türklerinden kalma bir tedavi yöntemidir iki bronz heykel bunun en net kanıtıdır.

Akupunktur sağlıklı yaşam felsefesi ile Tanı ve Tedavi olarak uzun yıllardır tıpta yerini almış bir tedavi metodudur. FATİH SULTAN MEHMET'ten Çin Devrimi'nin önemli isimlerinden biri olan MAO ya, ABD başkan NİXON dan günümüzdeki birçok lidere kadar akupunktur ile tedavi olan ve şifa bulan hastalar mevcuttur.

Kulak akupunkturunun ise yapılan arkeolojik kazılar ve tarihi incelemelerde Mısır tarihine dayandığı izlenmektedir. Bu dönemde tansiyon hastalığı, kadın Korunma yöntemleri ve özellikle baş ağrısı tedavisinde akupunktur etkin olarak kullandığı yapılan çalışmalar ve tarihi araştırmalarda gösterilmiştir.

Akupunktur temelde her şeyin kendi zıttı ile tedavisi mevcuttur felsefesine dayanmaktadır.Bu felsefe zıtların birliği felsefesidir.Bu felsefe TAO VE YİN YANG felsefesi ile benzerlik göstermektedir.

Bu felsefeye göre ise TAO Biri (Qİ) ilk nesneyi İKİ yani YİN VE YANG ÜÇ 10000 nesneyi üretir.

Yin ve Yang evrende bulunan bütün şekilleri içine alan bir kavramdır bir ikiliyi temsil eder bu ikili birbirinin zıttı ve tamamlayıcısıdır evrende her şey zıddıyla mevcuttur.

Yine bu felsefeye göre;

• YİN büyümeyi sağlar,
• Yang hayat verir,
• Yin materyale dönüşür,
• Yang ise Qİ ye dönüşür,

yani bu iki zıt birbirini tamamlamaktadır Yin içerisinde YANG; YANG içerisinde YİN bulunmaktadır.

YİN YANG dengesizliğinden hastalıklar oluşur. Dengesizliğin 4 tipi vardır;

• YİN hakimiyeti
• YİN zayıflığı
• YANG hakimiyeti
• Yang zayıflığı

Qİ Mandarin çincesinde NEFES VE GAZ anlamına gelmektedir. Nefes yoluyla bu enerji canlı tutulur iki tip iki tipi vardır;

• Konjenital Qİ anne babamızdan gelendir.
• Kazanılmış Qİ ise sonradan yediğimiz yiyecekler ve soluduğumuz havadan gelendir.

Qİ hayat enerjisidir ya da hayat aktivitesidir çiğ meridyenler dinlen enerji yollarından kanallardan belli bölgelere akar. Bu akışta bir tıkanma ya da aksama ya da akış düzeninde bir bozukluk Çin tıbbına göre hastalıklara işaret eder.

Dr. Paul NOGİER sayesinde günümüzde ise tekrar çok önemli bir tedavi metodu haline gelmiştir. Dr. Nogier yaptığı araştırmalarda kulak şematizasyonu yapmış ve bunu Anne rahminde ters duran bebeğin vücudu ile birleştirmiştir. Bu sayede Vücuttaki tüm ağrı ve hastalık dağıtan organ ve organellerin kulakta bir izdüşümü olduğu ve bu izdüşüm uyararak Bu mikrosistemdeki hastalıkların tedavi edilebildiğini yaptığı çalışmalarda göstermiştir.

Ardından Avrupa akupunktur akımı başlamış ve tüm yapılan gerek hayvansal gerekse deneysel çalışmalarda akupunkturun mikro sistemler adı verilen sistemler üzerinde etkili olduğu gösterilmiştir. Vücutta hastalıklı organın ya da fonksiyon kaybı olan organın kulakta belli bölgelerde uyarı yaptığı gösterilmiştir. Bu bölgeler araştırılarak ve bulunarak uyarıların zıt uyarılar ile tetiklenmesi ile organların hastalıklarının gerilediği ve fonksiyonlarını geri kazandıkları yapılan birçok çalışmada gösterilmiştir.

Ülkemizde ise akupunktur 1950'li yıllardan itibaren İstanbul'da açılan ilk klinik ile beraber hizmet vermeye başlamıştır. Ardından Sağlık Bakanlığı'nın da desteği ile Türkiye'de resmi olarak uygulanmaktadır.  2000'li yıllara geldiğimizde ise akupunktur Dernekleri kurulmuş ve Gazi Üniversitesi'nin eğitim desteği ile Sağlık Bakanlığı tarafından resmi sertifikasyonu başlamıştır.

Akupunkturun birçok hastalığı tedavi edebildiği yapılan çalışmalarda gösterilmiştir.

• Bronşit sinüzit larenjit farenjit gibi inflamasyonla seyredenler özellikle solunum yolu hastalıkları tedavisinde,
• Obezite, şeker hastalığı guatr hastalığı gibi endokrin hastalıkları tedavisinde,
• Sivilceler ve cilt lekeleri gibi cilt hastalıkları tedavisinde,
• Başta migren olmak üzere baş ağrıları tedavisinde,
• Depresyon, uyku bozuklukları ve diğer psikiyatrik hastalıkları tedavisinde,
• Tansiyon hastalığı ve kalp ritim bozuklukları gibi kalp damar hastalıkları tedavisinde,
• Bel, boyun ve diz ağrıları gibi eklem ağrıları tedavisinde,
• Aşırı terleme,
• Selülit,
• Alkol ve tütün bağımlılığı,
• El ayak yanmaları,
• Kronik yorgunluk sendromu gibi hastalıkların tedavisinde,
• Gastrit, ülser, kabızlık ve ishal gibi bağırsak ve mide hastalıkları tedavisinde aktif olarak kullanılmaktadır.